Ayşenur ŞİMŞEK

 

 

Şehit Düştüğü Tarih: 24 Ocak 1995

 

Şehit Düştüğü Yer: Kırıkkale

 

Doğduğu Tarih: 1968

 

Doğduğu Yer: Ankara Gölbaşı

 

Mezar Yeri: Gölbaşı ilçe Mezarlığı, Ankara

 

 

24 Ocak’ta kontrgerilla tarafından kaçırıldı. 13 Nisan’da Kırıkkale’de işkenceyle öldürülmüş olarak bulundu.

Kamu emekçilerinin önderlerinden, Sağlık-Sen’in ilk kurucularından, Devrimci Sol Güçler Ankara-İç Anadolu koordinasyonunda görevli bir devrimciydi.

 

AYŞENUR ŞİMŞEK (SİBEL): 1968 Gölbaşı doğumlu... Türk milliyetinden. Orta halli bir ailenin kızı... Ayşenur'un ekonomik olarak düzenle büyük çelişkileri yoktu. Orta halli bir ailede büyümüş, okumuş, üniversiteyi bitirmişti. Ailesinin de desteğiyle düzende rahat denilebilecek bir yaşam sürebilirdi. Ama O, daha öğrencilik yıllarında, ülkesinde olup bitenleri, giderek derinleşen ahlaki çöküntüyü, kapitalizmin yaratmak istediği bencil kişiliği görmüş ve devrimcilerin yaşam tarzı, idealleri uğruna verdikleri savaş O'nu derinden etkilemişti. Vatanını, halkını sevmenin ne demek olduğunu, ne yapılması geretiğini, genç bir aydın olarak halkına karşı sorumluluklarını onlardan öğrenmişti. Öğrendikçe düzen bağlarından hergün biraz daha koptu. Düzende rahat yaşamanın, en azından ülke gerçeklerini görmezden gelmek olduğunu, bunun da vahşete ve namussuzluğa sessiz kalmak olduğunu biliyordu. Kendisini düzen zeminine çekmek isteyen ailesi dahil her türlü düzen bağını koparıp atmakta geçikmedi. Yoldaşları, halkı, vatanı için ölürken O'nu düzende yaşamak artık tiksindiriyordu. Sahip olduğu eczaneyi de kapatarak "... tüm yüreğimle savaşçı olmak istiyorum..."  dedi.

Ayşenur'un altı yıllık devrimci yaşamı hep görevden göreve koşan, küçük iş-büyük iş ayırımı yapmayan, emekçi, yönetici dolu dolu bir yaşam olmuştur. 1992'de Ankara memurlarının örgütlenmesinde O'nun yöneticiliği, emeği vardır. Sağlık-Sen'in ilk kurucularındandır. 1993-1994'de Devrimci Sol Güçler örgütlenmesinin Ankara-İç Anadolu  Koordinasyonu'nda görevlidir. 1994 sonunda bölge yeraltı örgütlenmesinde görev almıştır.

O, "... kendime düne göre daha fazla güveniyorum. Çünkü benim hareketim temiz ve ben de O'nun bir parçasıyım..." derken aynı zamanda kişiliğini, ahlakını, insan ve yoldaşlık ilişkilerini, kendisini anlatıyordu. Temizdi... Kendisine  hep eleştirel bakan, doğru bildiğini söylemekten çekinmeyen, çalışkan, açık, her koşulda örgütünü savunan, gerek kendine, gerekse düşmana karşı cepheden savaşan biri olmuştur.

Tereddüte düştüğü anlar da oldu. Ama yine açık ve temizdi. Darbeyi duyduğu an böyle bir süreci yaşıyordu. Ama O örgütüne yönelen bu çirkin saldırı karşısında kendisi ile uğraşıp bir kenarda bekleyemezdi. Kimse kendisine talimat ve görev vermeden herşeyiyle yeniden savaşa koştu. Yeniden görevler aldı.

Kontrgerilla tarafından kaçırıldığında Partimizin Sıvas, Tokat, Kayseri sorumlusuydu. Kaçırılmadan kısa süre önce polis, telefonlarla ailesini tehdit ederek devrimci mücadeleyi bırakmasını, aksi halde öldürüleceğini söylüyordu. Ayşenur bütün bunları biliyordu. Ama O'nun için vatanı ve halkı uğruna ölmekten daha onurlu birşey olamazdı. Mücadelesine, partisine, halkına daha çok bağlandı. Görevlerini aksatmadan sürdürdü. 24 Ocak 1995'den itibaren ise görev bölgesinde kontrgerilla tarafından kaçırıldı. 29 Ocak 1995 günü kafasına, göğsüne ve çenesine yakın mesafeden sıkılan üç kurşunla katledildi. 12 Nisan 1995'e kadar tüm girişimlere rağmen hiçbir haber alınamadı.  Ancak 12 Nisan 1995'de Kırıkkale savcılığı ailesine kızlarının gömülü olduğu yeri bildiriyor. Ayşenur kaçırılmış, işkence yapılmış ve katledilmişti.

SEN RAHAT UYU AYŞENUR!

AYŞENURLARI ASLA TÜKETEMEZLER!

 

(Yukarıdaki özgeçmiş, DHKC tarafından yayınlanın 19 Nisan 1995 tarihli

10 No'lu Bülten'den alınmıştır.)

 

 

Hakkında Daha Geniş Bilgi İçin...

 

Yoldaşları, yakınları Ayşenur Şimşek’i Anlatıyor:

 

Geri